Pages

27 Ocak 2009 Salı

Adalar : Kınalı Ada

İstanbul'da yaşayıp, İstanbul'u yeterince yaşayamamaktan şikayet ediyorum bir süredir.Yıllık iznimin son haftasını İstanbul'a, İstanbul'u trafiğin az olduğu saatinde yaşamaya ayırdım geçen kasım ayında. İlk gün de Adalar'ın. Burnumun dibinde olup, bir türlü gitmeye vakit ayıramadığım yerlerden. Öğrenciyken arkadaşlarla büyük adaya pikniğe gitmiştik. Çok güzel bir gün geçirmiştik ancak sadece piknik alanını görmüştük adanın. Dönüşte son vapuru kaçırıp, bizi bostancıya götürecek bir motor bulmuştuk. Keyifli bir günün ada'da mahsur kalma korkusuyla bitmesinden midir bilmiyorum, bir daha ne büyük adaya, ne de diğerlerine gidemedim hiç.
Öncesinde vapur saatlerini inceleyip, tüm adalara ortalama 1,5 saatlik zaman verecek şekilde yolculuk planımını yaptım. Pazartesi sabahı saat 9:05'de, Kadıköy'deki Beşiktaş iskelesinin bitişiğindeki adalar iskelesinden 5 dk. gecikmeli yola çıktık. Fotoğraf makinemin pillerinin zayıfladığını, vapurdan kadıköyü çekmek istediğimde farkettim.
Kınalıada'da duracel pil bulma umudumu kaybetmeden, denize karşı çay içmenin keyfini sürdüm Kınalı Ada'ya kadar.

Kınalı Ada Kınalı Ada
Kınalı adayı tek kelime ile anlatın deseler bu kelime kesinlikle "huzur" olurdu. Adaya yaklaşırken ilk göze çarpan görüntü, ne adanın yeşilliği ne de güzel evleri. Radyo vericileri ve çanak antenlerin çirkinliği gözünüze batıyor. Ancak adaya indiğinizde sakinlik, evlerin güzelliği ve denizin berraklığı bastırıyor antenlerin görüntüsünü.
Kınalı Ada Kınalı Ada Kınalı Ada Kınalı Ada Kınalı Ada
Kadıköy'e en yakın ada burası. Yaklaşık yarım saatde varıyorsunuz. Vapurdan 2 kişi ile birlikte indik bu sakin adaya. İlk işim iskelenin yanındaki minik adadan fotoğraf makineme pil almak oldu. İskelenin sol tarafından sahili takip edip, minicik çarşının içinden geçerek dolaşmaya başladım adayı. . Bir martı ile köpeğin oyunlarını izledim bir süre. Sokaklarda gördüğüm kedilerin fotoğraflarını çekmeye çalıştım. Ancak tüm kediler, ben durur durmaz yanıma gelip kendilerini sevdirmeye çalıştıkları için düzgün fotoğraf çekemedim.Hiç bu kadar cana yakın kedi ve köpeği bir arada görmemiştim.
Begonvillerle dolu bahçelerin olduğu çok güzel evler var. Tam bir sayfiye kasabasını andırıyor. Sessiz, sakin, deniz kokulu.. Sokaklarda insandan çok kedi ve köpek var. İstanbul'a bu kadar yakın ama istanbul'un karmaşası ve kalabalığından bu kadar uzak bir yer olması çok şaşırtıcı. Bir termos dolusu kahve, bir kucak dolusu kedi-köpek maması ile gelip, deniz kenarında kitap okumanın tadını çıkarmak lazım..


Kınalı Ada Kınalı Ada Kınalı Ada Kınalı Ada

0 yorum:

Yorum Gönder